Ankara'nın uluslararası arenadaki tavırları mercek altına alındı. Bir taraftan Türkiye'nin NATO'ya katkıları vurgulanırken, diğer yandan İsveç, Finlandiya ve Yunanistan'a karşı tutuma işaret edildi.
ABD merkezli Politico dergisi, Türkiye'nin bölgesindeki rolünü vurgulayan bir analize imza attı.
"Birlikte yaşamak zor, onsuz yaşamak neredeyse imkansız" başlıklı analizde, Türkiye'nin NATO için stratejik öneminin net olduğu kaydedildi.
"NATO'daki en büyük Müslüman ülke"
Coğrafya bakımından Avrupa ile Asya arasında bir köprü olan Türkiye'nin boğazlarının Ege'ye, Akdeniz'e ve ötesindeki okyanuslara açılan tek su yolunu sunduğuna dikkat çekildi.
Türkiye'nin NATO'daki en büyük Müslüman ülke olduğu, Arap ve İran dünyasıyla faydalı bir muhatap olabileceği kaydedildi.
"En büyük ikinci ordu"
Ayrıca, yine Türkiye'nin iç düşmanlara ve dış tehditlere karşı savaş tecrübesiyle NATO'nun en büyük ikinci ordusu konumunda bulunduğu hatırlatıldı.
Diğer taraftan aynı yazıda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hem Rus ve İranlı liderlerle bir araya geldiği hem de Birleşmiş Genel Sekreteri Antonio Guterres ile Ukraya'dan tahıl sevkiyatına ilişkin anlaşmanın imza törenine katıldığı belirtilerek, bu durumun Ankara'yı "karmaşık bir müttefik" yaptığı savunuldu.
"Rusya'dan hava savunma füzeleri alan tek NATO lideri"
Atina'nın çatışmacı tutumu göz ardı edilerek, Yunanistan ile yaşanan gerilimler nedeniyle Türkiye'nin "güvenilir müttefik olmadığı" iddia edildi.
Analizde, "Erdoğan, Putin ile sıcak ilişkiler kuran tek NATO lideri değil. Bununla birlikte, Rusya'dan gelişmiş hava savunma füzeleri satın alan tek NATO lideri." görüşü paylaşıldı.
"Son kartı hâlâ elinde tutuyor"
Türkiye'nin, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılımını engellemek üzere veto hakkını kullandığı ifade edilerek, "Ankara, iki İskandinav ülkesinin İttifak'a katılıp katılmayacağına ve ne zaman katılacağına ilişkin son kartı hâlâ elinde tutuyor." denildi.
"Onsuz yaşaması neredeyse imkansız"
Kiev ve Moskova'dan tarafları bir araya getirme konusunda yararlı bir rol oynadığı belirtilen Türkiye'nin, askeri ittifakın savunmasına önemli katkılarda bulunduğu da anımsatılarak, şu ifadeye yer verildi:
"Türkiye, başka bir deyişle, birlikte yaşaması giderek zorlaşan ve onsuz yaşaması neredeyse imkansız olan bir müttefik."